Iran Daily’ye konuşan Peyman Foruhar, İran’ın maden suyunun dünyanın en iyi suları arasında olduğunu ve çözünmüş tuzlar açısından en yüksek kaliteye sahip olduğunu söyledi.
Komşu ülkelerin de şişelenmiş su ihtiyacına değinerek, “Katar’da yapılacak olan Dünya Kupası etkinliği göz önüne alındığında, bu ülkenin milyonlarca litre suya ihtiyacı var ve İran, şişelenmiş su ihracatını artırarak ülkeye bu alanda yardımcı olabilir” dedi.
Öte yandan, İran’ın su kıtlığı olan bir bölgede olduğu ve Basra Körfezi kıyı ülkelerinin çoğunun içme suyu ithal etmesi gerektiği düşünüldüğünde, İran’ın şişelenmiş su ihracatını artırmak için uygun bir kapasite olduğunu da sözlerine ekledi.
İhracatı artırmanın ön şartlarını anlatan Foruhar, mübadele seviyesinin iyileştirilmesi ve ticaretin artırılması açısından önemli koşullardan birinin diplomatik araçların kullanılması olduğunu söyledi; diplomaside daha aktif olursak, Katar dahil Basra Körfezi’ne kıyısı olan ülkelerin ihtiyaçlarının önemli bir bölümünü şişelenmiş su ile karşılayabileceğiz.
İran’ın şişelenmiş su ihracatının düşüş eğilimine atıfta bulunarak, ülkenin maden suyu ihracat değerinin Mart 2021’e kadar yılda yaklaşık 4 milyon dolar olduğunu ve Mart 2022’ye kadar yarı yarıya düştüğünü açıkladı.
İhracattaki düşüşün nedenlerinden birinin ürün fiyatındaki artış ve navlun maliyetlerindeki artış olduğunu açıkladı. “Döviz kuru dalgalanmaları nedeniyle hammadde fiyatlarındaki artış, nihai ürünün fiyatının da artmasına neden oldu.”
Şişe su ihracatında hedef ülkelere atıfta bulunarak, nakliye maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle maden suyu ihracatı alanında komşu ülkelere öncelik verildiğini söyledi.
Geçen İran yılında, ülkenin şişelenmiş suyunun yaklaşık %50’si Irak’a ihraç edildi ve Afganistan, Umman, diğer Basra Körfezi kıyıları ve Orta Asya ülkeleri, İran’ın şişelenmiş suyunun diğer ana ithalatçılarıydı.
Türkiye’yi bölgenin şişelenmiş su pazarında İran’ın en önemli rakibi olarak nitelendirerek, “Elbette Basra Körfezi ülkeleri başta olmak üzere hedef pazarlara erişim açısından daha iyi şartlara sahibiz, ancak üretim maliyeti yüksek. bazı engeller yarattı.”
İran’ın bölgedeki şişelenmiş su pazarındaki payını artırmanın şirketler için uygun tanıtım ve pazarlama gerektirdiğini ve buna göre hükümetin şirketleri uluslararası sergilere katılmaları ve İran’ın maden suyunu tanıtmaları için desteklemesi gerektiğini kaydetti.
İranlıların yaklaşık yüzde 95’inin içme suyuna erişimi var, bu nedenle ülkenin şişelenmiş su endüstrisinin gelişimi büyük ölçüde geçim kaynaklarına ve ekonomiye bağlı. Halkın ekonomik olarak zor durumda kalması durumunda, hanehalkı tüketim sepetinden şişelenmiş su çıkarılacak ve bu da şişe su sektörü üzerinde baskı yaratacaktır.
Bu sorundan dolayı ülkedeki şişelenmiş su sektörü etkilendi ve bu yıl ülkenin maden suyu üretim miktarı yüzde 30-50 azaldı” dedi.
Foruhar, ülkede kişi başına şişelenmiş su tüketiminin yılda 25 ila 27 litre olduğunu ve bunun büyük bir kısmını yüksek gelirlilerin tükettiğini söyledi.
Gelişmiş ülkeler ile Doğu ve Güneydoğu Asya’da kişi başına maden suyu tüketiminin yılda 100 litrenin üzerinde olduğunu da sözlerine ekledi.
